Ferries navigating the Bosphorus in Istanbul with cityscape and bridge in the background.

Beykozda Sadece Yaşamıyoruz, Yazıyoruz

Her sabah camdan baktığımız o sahil, yürürken selam verdiğimiz bakkal, otobüs beklediğimiz durak, birinin köpeğini sevdiğimiz park… Bunların her biri aslında birer hikâye. Ve biz, bu hikâyelerin içinde sadece yaşayan değil, artık yazan insanlarız.

Ben bir gazeteci değilim. Mikrofon taşımam, kameram yok. Ama kulağım açık, gözüm sokakta, gönlüm mahallede.
Beykozyerel.com işte tam da bu yüzden kuruldu.

Sadece haber vermek için değil;
Sadece doğru bilgi aktarmak için değil;
Aynı zamanda hissedilenleri görünür kılmak için.


“Tarafsızız” demek yetmiyor

Bugün herkes “tarafsız” olduğunu söylüyor. Ama hepimiz biliyoruz ki tarafsızlık sadece “hiçbir tarafı tutmamak” değil.
Tarafsızlık, halkı tutmaktır.
Mahallesini tutmaktır.
İyi olanı ayırt edebilmek, yanlış olana da yer açabilmektir.

Bu yüzden BeykozYerel’de taraf tutacağız.
Yağmurda açılan sokak kedisinin şemsiyesinden,
deresini kirletenin utanmasından,
bir ortaokul öğrencisinin bilim fuarındaki heyecanından yana taraf tutacağız.


Neden dijital bir mahalle gazetesi?

Çünkü artık mahallenin kahvesinde bir “gazeteyi elden ele dolaştırmak” yok.
Ama ekranlarımız elimizde.
Bu demek değil ki dijitalleşmek her şeyin çözümü. Ama elimizde böyle bir imkan varken, neden Beykoz’un gündemi başka mecralara muhtaç kalsın?

Burada çıkan haber, bir basın kuruluşu gibi dev bütçelerle değil; bir kahve molasında, bir parkta, bir göz temasında doğar.


Hep birlikte yazacağız

Bu platformda yalnızca benim sesim olmayacak.
Komşumun, öğretmenimin, lise öğrencisinin, emekli taksicinin, mahalle muhtarının, evde reçel yapan teyzenin de sesi olacak.

İstersen eleştir, istersen katkı sun, istersen yaz.
Ama izleyici olma. Katılımcı ol.

Çünkü bu site sadece bir ekran değil, bir sokak gibi çalışmalı.
Bir sesin yankı bulacağı duvar gibi…
Bir fikrin yürüyebileceği kaldırım gibi…
Bir sorunun duyulacağı meydan gibi…


Son söz

Bu yazıyı kaleme alırken ne unvanımla yazdım, ne amacım “yazar olmak”.
Ben mahalleliyi yazıya dökmek istedim.
Kendimi değil, bizi yazmak istedim.

Bu mahallede sadece yaşamıyoruz.
Yazıyoruz. Anlatıyoruz. Paylaşıyoruz.

Ve artık bu sesi kimse susturamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir